İyi ya da kötü, güzel ya da çirkin, zeki ya da aptal gibi zıtlıklarla düşünüyoruz hep. Evet her şeyi, herkesi (kendimiz dahil tabii ki) kategorize ediyoruz. Öyle algılıyor ve hareket ediyoruz. Kendimize belli özellikleri yakıştırıyor onlara uygun davranmaya çalışıyoruz. Tam tersi bazı sıfatları da hiç kendimizde yokmuşcasına elimizin tersiyle itiyoruz.
Kostümler giyiyoruz, üstümüzde eğreti duran. Üstümüze uyanların bazılarından nefret ediyoruz ve tam aksine bürünüyoruz çok kez. Kuzu postunda kurt.. Ya da daha komiği bazen kurt görünümlü bir kuzu olabiliyoruz. Kuzu olmak sıkıcı gelip, kurt olmak daha değişik ve eğlenceli göründüğü için.
İnsan, kurt görünmeye başlayınca kurtlaşıyo sanki ama kuzu görünümünde de kuzulaşıyor mu acaba? Emin değilim. Acaba göründüğü gibi de olmaya başlar mı insan zamanla, yoksa patlar mı bi yerde? Ya da hangi durumlarda patlar, hangi durumlarda değiştirir insanı?
Kişiliğinin çok temel bir özelliğine de sırtını dönerse insan o orda kalır mı? Nefsini terbiye etmenin yolu "mış gibi" yapmaktan mı geçer?
YOKSA HEPSİ ALDATMACA MIDIR?
İşte en korktuğum bu. İnsan değiştiğine, değişebildiğine inanmak istiyor çünkü. Eğer "yedisinde neyse yetmişinde o" ya da "can çıkmadan huy çıkmaz" ise durum, o zaman ne için yaşıyoruz bilemiyorum.
Bülent Ortaçgil'in dediği gibi "ama ben değişmezsem ben olamam ki" demek ve değişebildiğimize inanmak istiyorum.
seneler önce sözlerini bilmeden sevdiğim şarkı pek bi anlamlı, pek bi güzelmiş.
virtual insanity- jamiroquai'dan geliyorrrr
sözleri de şöyle ki:
Oh yeah, what we're living in (let me tell ya) It's a wonder man can eat at all When things are big that should be small Who can tell what magic spells we'll be doing for us And I'm giving all my love to this world Only to be told I can't see I can't breathe No more will we be And nothing's going to change the way we live Cos' we can always take but never give And now that things are changing for the worse, See, its a crazy world we're living in And I just can't see that half of us immersed in sin Is all we have to give these -
Futures made of virtual insanity now Always seem to, be govern'd by this love we have For useless, twisting, our new technology Oh, now there is no sound - for we all live underground
And I'm thinking what a mess we're in Hard to know where to begin If I could slip the sickly ties that earthly man has made And now every mother, can choose the colour Of her child That's not nature's way Well that's what they said yesterday There's nothing left to do but pray I think it's time I found a new religion Waoh - it's so insane To synthesize another strain There's something in these Futures that we have to be told.
Futures made of virtual insanity - now Always seem to, be govern'd by this love we have For useless, twisting, our new technology Oh, now there is no sound - for we all live underground
Now there is no sound If we all live underground And now it's virtual insanity Forget your virtual reality Oh, there's nothing so bad. I know yeah
Of this virtual insanity, we're livin in. Has got to change, yeah Things, will never be the same. And I can't go on While we're livin' in oh, oh virtual insanity Oh, this world, has got to change Cos I just, I just can't keep going on, it was virtual. Virtual insanity that we're livin' in, that we're livin' in That virtual insanity is what it is
Futures made of virtual insanity - now Always seem to, be govern'd by this love we have For useless, twisting, our new technology Oh, now there is no sound - for we all live underground
Living - Virtual Insanity Living - Virtual Insanity Living - Virtual Insanity Living - Virtual Insanity
Küçükken bulaşık deterjanından baloncuklar yapardık. Rengarenk, irili ufaklı baloncuklar... Mutlu ederdi o baloncuklar bizi. En büyüğü yapmak ve patlatmamak amaçtı elbette. Ayrıca bir emek vardı onu hazırlamak, dikkatli üflemek ve patlatmamaya çalışmak. Sağa sola da saçılırdı bazen, evet ama bulaşık deterjanıydı nihayetinde... Eğlenceliydi çünkü bir amaç, bir emek ve bazen de rekabet vardı.
Şimdi, trafikte baloncuk makinesi satıyorlar. Düğmesine bakınca neredeyse anı boyuttaki onlarca baloncuk ardı ardına uçuşmaya başlıyor. Evet, onlarca ve hepsi aynı. Her balon aynı hızla diğerlerinle beraber uçuşuyor ve kayboluyor. Ne kadar cafcaflı ve etkileyici; onca baloncuk zahmetsizce çıkıyor bir anda. Kaç dakika ilgi çekici ve eğlenceli peki? 5? 10?
"Şimdiki çocuklar da her şeyden sıkılıyorlar canım." "Bir oyuncakla da 1 günden fazla oynasa şaşacağım yani!"
Ne çok söylenir oldu bunlar. Suç çocukta mı peki? Ayrıca siz iki gün giydiğiniz ayakkabıdan sıkılırken, çocuk oyuncağından sıkılınca neden suç oldu ki şimdi?
"Biz çocukken böyle değildik bunlar 'canavar'!" demeden önce bir günün şartlarını düşünmek lazım belki de.
Ayrıca o baloncuk makinesine de teessüf ederim. :)
...is not an elephant and not an animal! he is a human being!
Like many other beautiful movies, this movie is disturbing one way or another. Some people may find the gloomy atmosphere boring, some may get disturbed by the image of John Merrick, the elephant man, himself and some may get disturbed by all the people other than John Merrick.
Seing this movie just as "a freak's story" would be very disrespectful, especially to John Merrick.
I'm not going to summarize the movie, rather I would like to share my thoughts and feelings about it.
First I thought how hard it is to be like him and to be his mother. Later, I saw that he is not the one who is the freak. Finally, I saw that I am no different than other freaks that thinks better of themselves when they have someone to pity.
Accordingly my feelings followed this order: First I felt sorry for him; later I felt sorry for all the other people; finally, I felt sorry for myself.
There is one thing that made me feel good though. I may be like all others that may use others to look better but I can see that and be sorry for it. My gained awareness about this matter may be temporary as well. I may do the same mistake again and again without intending to do so. However, wisdom doesn't come at once. Personal growth is gradual. It is not just about a moment of enlightenment. On the other hand, some moments of awareness matter. They remind us what we are and force us to think.
Unfortunately, all that I said previously does not apply to all. All people like to resist thinking at times but some has it as a habit. They don't think indeed. They feel like it but they keep themselves from thinking. They can be very well functioning in their lives and may not want to harm that stable living with thinking. Indeed, they are afraid to think because they do not have the courage to do so.
I am happy just to know that I do think and like to do so. I love to think although it means to choose the hard way over denial. I like to take the hard way as it is the only way to be human and to be really me.
Back to the movie... I liked the movie as it forced me to see myself in that mirror Merrick looked into.
If you have the courage to face yourself (of course if you are able to do so) see this movie.