Welcoming Ali Mert

I'm a fresh auntie. My nephew Ali Mert has just born at the end of January. As a young auntie I can't compare being a mom and being an aunt but I can talk about being an aunt.

It's like a rehearsal of being a mother and it's much better because I don't have to feed him and don't have to nurture him. Just loving him is enough for being a good aunt. That's a bliss. :)

Babies are too cute that you cannot hate them when you get real close. They may sound annoying from a distance but when you smell that baby smell it changes everything. I used to hate children and then it changed a bit with the projects and work that I've done. However, now I just can't get enough of my nephew. I think that's because this is the first time I've been this close to a baby for so long. His skin, his smell, his voice... all that make him irresistable! :)

The picture above depicts fresh out of the womb feet. :)

Love xxx

soğukkanlı çalışan olmak

Okulda öğrenmediği bazı şeyleri öğreniyor insan çalışırken (dikkat çalışırken staj yaparken değil).

1. İş hayatında etik diye bir şey yok. En etik çalıştığını düşündüğün insanlar bile öyle şeyler yapabiliyor ki inanamıyorsun. Ayrıca etik çalışmaya çalışan kişi de cezalandırılıyor bu da bir gerçek. Şener Şen'in "Namuslu"su bir gerçek yani hem de ne gerçek... Büyük şirketten küçük şirkete herkes para koparma peşinde. Şirketin büyüklüğüne göre kopardığı paralar da büyüyor tabii genelde. E bu durumda bir çalışan patronun tekerine çomak sokmaya çalışırsa o lanet olası dürüstlüğü(!) ile haliyle tü kaka olan bizim Namuslu oluyor. Burada bahsettiğim ben değilim hayır. Benim tekerlerle işim olmadı ama olanların neler yapması gerektiğini, onlardan ne beklendiğini gördüm ve üzüldüm.

2. İşverenin hiç bir şeyden anlaması gerekmez. Çünkü o işverendir ve ne kadar saçmalasa kimse ona ne saçmalıyorsun demez diyemez. Demeye cesaret eden çıkmaz mı hiç? Çıkar çıkmasına ama onun durumu da Namuslu'ya benzer.

3. İş hayatı iş arkadaşlarıyla çekilir hale gelir. İnsan beraber gülebildiği insanlarla her koşula katlanır (en azından bi dereceye kadar). Bu arkadaşların birebir benzer olmaları da gerekmez. Çok farklı insanlar çok eğlenceli ve huzurlu bir ortam oluşturabilirler.

Daha fazla yazardım ama şimdiden içim sıkıldı. Bazen insan hep öğrenci kalsam diyo işin doğrusu..

kendime rağmen

İş başında psikolog olmak doktor hissizliği gerektiriyomuş ve bu da bende varmış meğer. Acıma duygusunu bastırmak bazen çok kolaymış. Hem sevip hem acımadan durabilirmiş insan. Kızmadan da, ağlamadan da.. Duyguları bastırmak kolaymış bir işe yarayacağını bilince. Gerçeği bazen role-play'inden daha kolay olurmuş bazı şeylerin.

Kolay mutlu olurmuşum ben meğer. İnsanlar her şeyi katlanılır hale getirebilirmiş hatta adını "katlanmak" bile koymazmışsın.

Her şey göründüğü gibi değilmiş.. Mutluluk bazen çok çok kolaymış. :)